Leonardit Nedir? Nasıl Kullanılır? Faydaları Nelerdir?

Leonardit Nedir? Nasıl Kullanılır? Faydaları Nelerdir? AFŞİN LEONARDİT 1. LEONARDİT NEDİR ? 2. NİÇİN HAYVAN GÜBRESİ YERİNE LEONARDİT? 3. ORGANİK MADDELERİN BİTKİ İÇİN ÖNEMİ NEDİR? 4. LEONARDİT NASIL KULLANILIR? 5. SIVI HUMİK ASİT Mİ? LEONARDİT Mİ? 6. LEONARDİTİN FİZİKSEL ETKİLERİ NELERDİR? 7. LEONARDİTİN KİMYASAL ETKİLERİ NELERDİR? 8. LEONARDİTİN BİYOLOJİK ETKİLERİ NELERDİR? LEONARDİT NEDİR? LEONARDİT: Çoğunluğu bitkisel kökenli, bir kısmı da hayvansal kökenli olan çok büyük miktarlardaki ( 3-5 milyar ton ) organik maddenin bir çukura sürüklenerek, üzerinin erozyon ile gelen toprak ve diğer kütleler tarafından kaplanması sonucu milyonlarca yıl basınç altında kalmış, henüz kömürleşmemiş fosil maddeye denir. Diğer bir ifadeyle LEONARDİT’e genç kömür de denilebilir. Ama unutulmamalıdır ki kömür LEONARDİT değildir. Kömüre leonardit diyemeyeceğimiz gibi, kömürü topraklarımız için bir zehir olarak ifade edebiliriz. Hiçbir şekilde yanmış kömür külünü ve ya yanmamış kömürü topraklarımıza yaklaştırmamalıyız. Leonardit; yüksek oranda (% 45-65) Humik Asit ve Fulvik Asit ile bol miktarda ve bol çeşitlilikte organik madde (Huminler) içeren Toprak Düzenleyicidir. LEONARDİT kesinlikle gübre değildir. Tek yönlü bir bitki besleme ajanı olarak algılanmamalıdır. NİÇİN HAYVAN GÜBRESİ YERİNE LEONARDİT? Hayvan gübresi bütün çiftçilerimizin tanıdığı, vazgeçilmez organik bir maddedir. Yine ısrarla belirtelim ki; bir organik gübre değil, çok yönlü bir toprak düzenleyicidir. Ancak; Hayvan gübresi humifikasyonunu henüz tamamlamamış, oldukça genç bir organik madde olduğu için toprağa uygulandıktan sonra çok büyük bir bölümü çürükçül bakteriler tarafından besin olarak tüketilmek suretiyle kısa sürede topraktan arınır ve yok olur. LEONARDİT onlarca yıl toprakta olumlu etkisini devam ettirir. Hayvan gübresi depolanma ve bekletilme şartlarına ve sürelerine bağlı olarak içeriğinde en fazla %5-7 arasında Humik+Fulvik Asit barındırırken, LEONARDİT en az %45-65 arasında Humik + Fulvik Asit içerir. Bu hususta daha abartılı oranlar veriliyor olsa da bu çok özel bir seçme ve arıtma ile mümkün olabilir. Seri halde üretim yaparken, bu oranların üzerinde taahhütte bulunmak gerçekle çok bağdaşmaz. Hayvan gübresi toprağımıza bir çok hastalık ve mantar bulaştırdığı halde, LEONARDİT bünyesinde hiçbir hastalık barındırmaz. Hayvan gübresi toprağımıza çok çeşitli yabancı bitki tohumu taşıdığı halde, LEONARDİT hiçbir tohum içermez. Bütün bunlara rağmen, toprağımıza LEONARDİT uygulama imkânımız yoksa hayvan gübresi ve Torf kullanabileceğimiz en faydalı ve doğal maddelerdir. ORGANİK MADDE TOPRAK İÇİN NEDEN ÇOK ÖNEMLİDİR? Tarıma elverişli toprakların organik madde miktarı ortalama % 3,5 - 4 olması gerekirken, ülkemiz topraklarında bu oran ortalama % 1,5 - 2 civarındadır. Bunun sebebi, yüzyıllardır topraktan hep aldığımız halde hiç vermeyişimizdendir. Suni gübrelerle toprağa bir veya birkaç mineral kazandırırken, tonlarca da kireç kazandırmaktayız. Yıllar içerisinde yorgun düşmüş toprağın Ph’ sı 7,5-8’in üzerine çıktığında artık toprağımız bize isyan etmektedir. Bu olumsuz durumun tek çaresi Humik ve Fulvik Asit içerikli Organik Toprak düzenleyiciler kullanmaktır. Bunlar sırasıyla ( LEONARDİT, TORF ve HAYVAN GÜBRESİDİR. ) Toprakta bulunan organik maddeler, bütün bitkiler için çok çeşitli ve orijinal birer yedek parça niteliğindedir. Suni gübrelerle verilen inorganik mineraller de bitki için kıymetli olduğu halde hiç biri organik maddelerin yerini tutamaz. Artık günümüzde bu inorganik minerallerin LEONARDİTLE birlikte uygulanması yoluna gidiliyor. Biz henüz LEONARDİTE bu inorganik mineralleri ( (N) Azot, (P) Fosfor, (K) Potasyum, (S) Kükürt, (Zn) Çinko vs.) uygulamış değiliz. Günümüzde artık Organik Tarım yeterince itibar görmektedir. LEONARDİT, bitkilerin sağlıklı büyümesini sağlayarak, ürün miktarı ve kalitesinde artış meydana getirirken, torunlarımıza toprağımızı sağlıklı bırakma imkânı da sağlamaktadır. LEONARDİT NASIL KULLANILIR? En kısa ifadeyle LEONARDİT’in kullanılması önemlidir. Nasıl ve ne zaman kullanılacağı, çok basit bir teferruattan ibarettir. Tarlamıza ve ya bahçemize kaza ile dökülmüş olsa dahi istenilen faydayı sağlar. Yeter ki, bitkileri kalın bir tabaka şeklinde örtmüş olmasın. Ekili alanlara uygulanması ile boş yere de uygulanması arasında çok az bir fark mevcuttur. Sadece uygulama şartları değişecektir. Bununla birlikte en uygun kullanım zamanı sonbahar ile erken ilkbahardır. Sebebi ise uygulanan leonarditin, sıcaklık ve yağış farklılıklarına maruz kalarak, daha ince parçacıklara bölünmesi sonucu, değme ve etkileşme yüzeyinin artacak olmasıdır. Başlangıçta tanecik büyüklüğü çok küçük olursa uygulaması zor olacaktır. Ekilmemiş ve ya hasat yapılmamış arazilere yaz aylarında uygulama yapsak dahi çok büyük bir kaybımız olmaz. Aksine uygulama kolaylığı avantaj sayılacaktır. Ancak, tanecik büyüklüğü azalmadan leonarditin bir çoğu toprak altına geçeceği için etkisi geç ve yavaş olur. Dolayısıyla LEONARDİT’in nasıl uygulanacağından daha önemlisi ne kadar uygulanacağıdır. LEONARDİT imkânlar dâhilinde oldukça bol kullanılmalıdır. Bu oran Toprağın ¼ ü kadar olabilir. Ancak çok pahalı olacağından bu oran tavsiye edilemez. Ancak LEONARDİT satın alan her vatandaşımızın bir miktar araziye çok aşırı uygulama yaparak sonucu gözleriyle görmesini istiyoruz. (50-100 M2 alana M2 ye 4-5 Kg gibi) M2 ye 4-5 Kg uygulandığında toprak adeta insansız ilkel dünyadaki topraklar kadar genç ve dinç olacaktır. Topraklarımızın tamamına bu oranda uygulama imkânımız olmasa dahi bu şekildeki örnek uygulamalar, bize leonarditin olumlu sonuçlarını daha iyi kavrama imkânı sağlar. Çünkü hiç birimiz iddialara, haklı olarak, gözümüze inandığımız kadar inanmayız. Yine de bir oran belirtmek gerekiyorsa biz dekar başına; tarım arazilerinde en az 250 Kg, Bahçelerde ağaçların yaprak izdüşümüne M2 başına en az 1 Kg önermekteyiz. Özellikle yeni bahçe dikiminde çukurlara duruma göre 2-4 Kg LEONARDİT atılması ağaç için hayati önem taşımaktadır. Birçok yerde okuduğumuz, her bitki için reçete şeklinde yazılan tarifelerin hiçbir dayanağı yoktur. Sadece yeterli bilginin olmadığı bir alanda zihin bulandırmaktır. Yine dekara 50-100 Kg gibi tarifelerin de, leonarditi çok pahalı satanların uydurduğu, ayağı yere basmayan ifadeler olduğunu düşünüyorum. Çünkü leonardit bir ilaç değildir. Eser miktarlarıyla bitkide olağanüstü bir mucize meydana getiremez. Sıvı Humik Asit için aynısını söylemek mümkün değildir. Çünkü sıvı humik asitin tamamı çözündüğü için, leonarditten daha hızlı etki eder. Bu miktar da yine dekara 1-2 Litre şeklinde değil, en az 5-10 litre olmalı en az üç uygulama yapılmalıdır. Yine Sıvı Humik Asitin de fazlasının hiçbir zararından bahsedilemez. LEONARDİTİ en ucuza en fazla miktarda uygulamaya çalışın. Bunun için işçilik ve ambalaj maliyetlerinden kurtulma yollarını deneyin. Şirketimizde leonardit fiyatları şu şekildedir: Dökme olararak 185 Tl/Ton ( Kamyon bazında ) 25 Kg lık ambalajlarda 235 Tl/Ton ( Kamyon bazında ) SIVI HUMİK ASİT YERİNE NİÇİN LEONARDİT? Tek kelimeyle, “daha ucuz olduğu için”. Hiç kimse Sıvı Humik Asitin az faydalı olduğunu iddia edemez. Aksine daha hızlı etki etmesi bakımından avantajlı olduğu gibi toprağa Potasyum minerali de kazandırır. Humik Asitler ve Fulvik Asitler tarımda adeta mucizeler meydana getiren harika moleküllerdir. Tek derdimiz daha ucuza daha çok miktarda uygulama yapmak olmlıdır. Şirketimiz sıvı Humik Asiti 3 Tl/Lt ye sattığı halde yine de maliyeti LEONARDİTLE uygulanan Humik Asite göre onlarca kat pahalıdır. Şöyle ki, Sıvı Humik Asitte bulunan en yüksek içerik %17 dir. Yani 100 Kg sıvı humik Asitin en az 83 Kg ı sudur. Dolayısıyla 17 Kg Humik Asit 200 Tl ya mal olmaktadır. Leonarditin tonunu 200 Tl ye satın aldığımızı düşünürsek, aynı fiyata en az 400 Kg Humik Asit satın almış oluyoruz. Bu oran Sıvıda en yüksek, LEONARDİTTE en düşük oran baz alınarak hesaplandığı halde yine de sıvının maliyeti 20 kattan fazladır. Bir de Sıvıyı daha pahalı aldığımızı düşünürsek, bu oran katlanarak gider. Bu yüzden Sıvı Humik Asit Yerine LEONARDİT tercih edilmelidir. Ancak damlama sistemi ile uygulamak için Sıvı Humik Asit vazgeçilmez olmaktadır. LEONARDİTİN KİMYASAL FAYDALARI • Leonardit ( Humik ve Fulvik Asitler ), asidik ve bazik özelliklerdeki toprakları nötralize eder. Fazla tuzluluğu ve fazla kireçliliği gidererek toprağın pH'ını düzenler. Bazik topraklarda yüksek pH aktivitesini ve miktarını düşürür. Topraktaki bazik ajanlarla ( Ağır Metalller ) tepkimeye girerek, çözünmeyen bileşikler oluşturur. Asidik topraklarda ise çözünebilen toksik alüminyum bileşiklerini tutar ve absorbe eder. Toprağın tuzlanmaya karşı tamponlama özelliğini artırır. Bitki köklerini korumak için tuz eriyikleriyle reaksiyona girer. • Suda çözünebilir inorganik gübreleri kök bölgesinde muhafaza eder (depolar) ve bitkinin ihtiyacı oldukça bunları serbest bırakır. Kök civarındaki besinlerin (ve gübrenin) yıkanıp uzaklaşmasını önler. Tüm fazla gübreyi bünyesine alıp yavaş yavaş toprağa verdiği için sürekli verimli bir toprak yapısı sağlar. Bitkinin köklerinde fazla gübrelemekten kaynaklanan zararları önler. • Toprağın iyon değişim kapasitesini en yüksek seviyeye çıkartır. Çok küçük toprak parçacıkları (kolloidler) tarafından tutulan veya bitki tarafından alınamayan besin maddelerini iyonize ederek serbest hale getirir. Bitki tarafından alınabilmelerini sağlar. • Hümik asit kimyasal olarak aktif bir karaktere sahiptir ve topraktaki çeşitli metaller, mineraller ve organikler ile çözünebilir veya çözünemez kompleksler oluşturma yeteneği vardır. Bu özelliği ile makro ve mikro besinlerin bitkiler için emre amade tutulmasını sağlar. Bitkinin besinleri kolay ve sürekli almasını sağlar. Topraktaki azot oranını artırır. Bitkilerde demir eksikliğinin (Kloroz – yaprak sararması) giderilmesine yardım eder. • Alkalik ortamlarda, topraktaki metal oksitlerin iyonlarıyla organik metal kompleksleri oluşturur. Şelatlama işlemi denilen bu reaksiyon sonucu oluşan organik metal kompleksleri çok aktif olup bitki köklerince kolayca özümlenirler. • Topraktaki kireç içerisindeki karbondioksiti serbest duruma getirir. Bu serbest karbondioksitin fotosentezde kullanılması imkânını hazırlar. Ayrıca, karbondioksit toprakta karbonik aside dönüşür ve toprağa bağlı olup da bitki tarafından alınamayan bazı mineralleri çözer ve bitki tarafından alınabilmelerini sağlar. • Topraktaki azot, fosfor, potasyum, demir, çinko ve iz elementler gibi gerekli besinlerin bitki tarafından alınabilmesini en yüksek düzeye çıkartır. Potasyum, azot gibi çözünebilirliği yüksek olan elementler bitki tarafından emilmeden önce yıkanıp uzaklaşırlar. Leonardit kullanılması durumunda ise, bitki hücre zarlarının geçirgenliği artar ve bu elementler yıkanıp uzaklaşmadan önce bitki tarafından alınabilir. Öte yandan, tam tersi olarak, topraktaki fosfor K, Mg, Al ve Fe iyonları ile birleşerek inert ve çözünemez duruma geçer ve bitki tarafından alınamaz. Leonardit kullanılması durumunda bu inert bileşenler tekrar çözünebilir hale gelir ve fosfor bitki tarafından alınabilir. Gübre kullanılması (özellikle mineral gübreler) halinde leonarditin bu özellikleri gübre veriminin çok artması açısından önemlidir. • Bitki gelişimi için gerekli olan mineraller (iz mineraller de dahil) ve organik maddelerce zengindir. Ayrıca, doğal karbon içermesinden dolayı bitkinin gelişimde kullanabileceği oldukça fazla miktarda enerji de ihtiva eder (1 gramda 5000 kaloriye kadar) • Hümik asit, biyokimyasal aktif özelliği ile, toprağın zararlı, kirletici ve zehirli maddelerden temizlenmesini sağlar. Toprakta mevcut olan kurşun, cıva, kadmiyum ve diğer zararlı ve radyoaktif elementlerin, endüstriyel atıkların, zehirlerin ve çevre için zararlı kimyasal maddelerin (ilaçlamadan gelenler de dahil) çözünebilir durumdan çözünemez duruma geçmelerini sağlar. Böylece, bunların bitki tarafından emilmelerini önler. Bunların zamanla çakıl gibi çözünemez hale gelip, dibe çökmesi sonucu toprak temizlenir. LEONARDİTİN FİZİKSEL FAYDALARI • Toprağın yapısını düzeltir. Kil mineralleri ile birleşerek toprağı daha tanecikli duruma getirir. Böylece, toprağın hava ve su geçirgenliği artar. Toprağın gevşekliği ve işlenebilirliği artar, topaklanma önlenir. Verimsiz killi toprakların parçalanmasını sağlayarak verimli toprak haline dönüştürür. Toprağın zamanla sıkışmasını önleyerek daha havadar ve kabarık kalmasını sağlar. • Toprağın havalanma özelliğini artırır. Köklerin daha iyi havalanmasını sağlar. Yorgun toprakları gençleştirir. • Toprağın su tutma kapasitesini artırır (Kendi ağırlığının 20 katı fazla ağırlıktaki suyu tutabilme yeteneği vardır). Topraktaki su miktarını dengeler ve düzenler. Böylece, bitkinin kuraklığa karşı direnci artar ve kuraklık şartlarında bile daha iyi verim alınmasını sağlar. Daha az su ile daha verimli bir sulama için zemin hazırlar. • Uygun tohum yatağı şartları hazırlar. • Topraktaki kolloidlerin (çok küçük toprak parçacıklarının) birbirlerini tutma yeteneklerini artırır. Topraktaki erozyonu azaltır. • Toprağın rengini koyulaştırarak daha fazla güneş enerjisinin emilmesini sağlar. LEONARDİTİN BİYOLOJİK FAYDALARI • Hücre bölünmesini hızlandırır. Dolaysıyla, bitkinin büyümesi ve gelişmesi de hızlanır. Fidelerin daha hızlı ve kuvvetli büyümelerini sağlar. • Kök oluşumunu ve gelişimini hızlandırır. Kökleri kuvvetlendirir. Köklerin, özellikle uzunlamasına, büyümesi ve gelişmesi üzerine uyarıcı etkisi vardır. Bitki köklerinin uzunluklarında, kesitlerinde ve özgül ağırlıklarında önemli ölçüde artışlar sağlar. Bunun sonucu olarak da, bitki daha fazla besini bünyesine alabilir ve hastalıklara karşı daha dirençli olur. Ayrıca, bu güçlü ve daha geniş alana yayılmış olan köklerle, bitkinin stabilizesi artar, topraktaki suyu bulma ve absorb etme yeteneği fazlalaşır. • Tohumda çimlenmeyi hızlandırır. Bitkinin hayatta kalabilme yeteneğini artırır. • Bitki hücre zarlarının geçirgenliğini artırır. Dolayısıyla, bitkinin topraktan daha fazla besini almasını ve kullanmasını sağlar. • Bitki bünyesinde vitamin miktarlarının artmasını sağlar. • Bitkide; klorofil, C vitamini, şeker, amino asitler ve diğer önemli bileşenlerin oluşmasını teşvik eder. Fotosentezi artırır. • Bitkide hücre enerjisinin fazlalaşmasını sağlar. • Bitki metabolizmasını düzenleyerek azot bileşenlerinin birikmesini önler. • Yararlı toprak mikro organizmalarının gelişmeleri ve çoğalmaları üzerinde uyarıcı etki yapar. Bunların topraktaki miktarını ve aktivitelerini artırır. • Bitki enzimlerini uyarır. Bitkinin enzim üretimini artırır. • Bir organik katalizör olarak görev yapar. • Bitkinin soğuğa, sıcağa, ve fiziksel etkilere karşı dayanıklılığını artırır. Böcek ve hastalıklara karşı direncini çoğalır. Bünyesinde bulunan antibiyotikler ve phenolik asitler gibi biyolojik aktif bileşenlerin bitkinin hastalıklara karşı direncinin artmasında önemli etkisi vardır. • Meyvelerde (üründe) hücre duvarları kalınlığının artmasını sağlar. Böylece, ürünün depolanma süresi ve raf ömrü uzar. • Elde edilen ürün (meyve, sebze, çiçek, dene, kök gibi) daha kaliteli olur. Bunların, dış görünüşlerinin daha göz alıcı ve besin değerlerinin daha yüksek olmasını sağlar. Tahıl ve hububatlarda; daha fazla protein içeriği ve amino asit içeriğinde daha fazla denge elde edilir. Bütün bunlar ürünün pazardaki değerini artırır. SONUÇ Yukarda ayrıntılı olarak sıralanan fiziksel, kimyasal ve biyolojik faydalı etkileri sonucu, tarımda LEONARDİT veya leonarditten elde edilen HÜMİK ASİTİN kullanılması ile : 1-) VERİM ÇOK ARTAR 2-) DAHA KALİTELİ, CANLI, SAĞLIKLI, BESLEYİCİ VE STANDART ÜRÜN ELDE EDİLİR 3-) ÖNEMLİ ÖLÇÜDE ERKENCİLİK SAĞLANIR 4-) GÜBRE KULLANILMASI DURUMUNDA, KULLANILAN GÜBRE MİKTARI ÇOK AZALTILIR. AYRICA, LEONARDİT (VEYA HÜMİK ASİT) TOPRAĞIN YAPISINI MÜKEMMEL BİR ŞEKİLDE DÜZENLER VE İSLAH EDER. TOPRAĞI KİRLETMEZ VE ÇEVREYE ZARAR VERMEZ. TAM TERSİNE, TOPRAKDAKİ MEVCUT KİRLENMELERİ GİDERİR. TÜRKİYE TOPRAK YAPISININ DEĞERLENDİRİLMESİ Leonardit (ve hümik asit) her türlü toprakta etkilidir. Ancak, organik maddece zayıf topraklarda ve/veya yüksek pH derecesine sahip alkali (bazik) topraklarda kullanımının çok daha fazla önemi vardır ve çok daha fazla yararlı olmaktadır. Türkiye'nin tarımda kullanılan toplam 328.135.410 dekar toprağı, Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından ayrıntılı olarak incelenmiştir. İnceleme sonuçları, 1999 yılında, “Türkiye Topraklarının Verimlilik Durumu” isimli bir kitapta yayımlanmıştır. Bu kitabın; “ Türkiye Topraklarının Reaksiyonu (pH durumu)” ve “Türkiye Topraklarının Organik Madde Durumu” bölümlerinin sonuç tabloları ile, bu iki konu ile ilgili “Sonuç ve Öneriler” bölümde yazılanlar, hiç değiştirilmeden, aşağıda verilmektedir. Türkiye Topraklarınn Reaksiyonu (Bölgelere Göre pH Dağılımı)"Sonuç ve Öneriler" Bölümünde Konu İle İlgili Yazılanlar: "Toprak reaksiyonu bakımından Türkiye topraklarının en büyük kısmını hafif alkali karakterdeki topraklar oluşturmaktadır. Hafif alkali karakterdeki toprakların oransal olarak kapladığı alan %62'dir ve 20 345 796 ha alan kaplamaktadır. Toprak reaksiyonu bakımından ideal olarak tanımlanan nötr karakterdeki topraklar %29.86 oranında yer tutarken kapladığı alan 9 769 980 ha'dır.Türkiye topraklarının büyük kısmının pH'ı ideal tarım için uygun değildir. Bu tip topraklarda yüksek verim almak zordur. Yüksek toprak pH'ı, genellikle, Türkiye'de göreceli olarak üretimi sınırlayan bir faktördür…….." Türkiye Topraklarının Organik Madde Durumu (Bölgelere Göre Dağılım)Sonuç ve Öneriler" Bölümünde Konu ile ilgili Yazılanlar: "Organik madde kapsamı bakımından, Türkiye topraklarının en büyük kısmını organik madde kapsamı az olan topraklar oluşturmaktadır. Organik madde kapsamı az olan topraklar %43,78 oranında yer tutarken kapladığı alan 14 366 661 ha'dır. Tarım bakımından ideal sayılan iyi ve yüksek organik maddeli toprakların toplam oranı sadece %12.13'dür. Türkiye topraklarının çok büyük bir çoğunluğunun organik madde kapsamı tarımsal üretimden en yüksek verimin alınmasını engelleyecek düzeydedir. Türkiye topraklarının organik madde düzeyi tarımsal üretimi sınırlayıcı bir faktördür, hatta en önemlisidir. Türkiyenin toprak yönetimi açısından en önemli sorunlarının başında toprak organik madde seviyesinin yükseltilmesi gelmektedir……. " (Kaynak Kitap: Dr. Fikret EYÜPOĞLU , Ziraat Yük. Mühendisi. "Türkiye Topraklarının Verimlilik Durumu". Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü - Toprak ve Gübre Araştırma Enstitüsü Yayınları. Genel Yayın No: 220. ANKARA-1999) Sonuç Türkiye toprakları, ne yazık ki, pH değerleri ve organik madde içeriği olarak, tarım açısından çok önemli dezavantajlara sahiptir. Bu durum da, leonarditin (ve hümik asitin) Ülkemiz tarımında yaygın olarak kullanılmasının ne kadar çok önemli ve gerekli olduğunu açıkça göstermektedir.